Hipertansiyon (Yüksek tansiyon) : Belirtileri, Tanısı ve Tedavisi

Hipertansiyon nedir? Yüksek tansiyonun belirtileri, tanı yöntemleri ve tedavi seçeneklerini bu yazımızda bulabilirsiniz.

   Hipertansiyon tanımı

   Tekrarlayan ölçümlerde kan basıncının 140/90 mm Hg üzerinde ölçülmesi hipertansiyon olarak adlandırılır.   Uzun süre boyunca görülen hipertansiyon böbrek, kalp ve beyindeki damarlara hasar verir. Kan basıncının   kontrol altında tutulamaması sonucunda kalp yetersizliği, koroner kalp hastalığı, hemorajik ve trombotik   inme, böbrek yetersizliği, periferik arter hastalığı, aort diseksiyonu ve ölüm oranında artış görülür.

   Hipertansiyonun tespitinin ve tedavi edilmesinin amacı kalp, beyin, damar ve böbrek hastalıklarının gelişme   riskini azaltarak ölüm oranını azaltmaktır.

   Hipertansiyon tedavisi

   65 yaşın altındaki yüksek riskli hastalar da dahil hedeflenen kan basıncı değeri 120-130/70-80 mmHg ;

   65 yaşın üzerindeki hastalarda ise 130-140/70-80 mmHg’dir.

   Hipertansif hastalar için yaşam tarzı önerileri

   Tuz tüketimi günde 5-6 gram (1 çay kaşığı kadar) olacak şekilde kısıtlanmalıdır.

   Alkol tüketimi erkeklerde günde 20-30 gram;

   kadınlarda 10-20 gram olacak şekilde kısıtlanmalıdır.

   Sebze, meyve ve yağ oranı düşük süt ürünlerinin tüketimi artırılabilir.

   Vücut kitle indeksinin 25 kg/m²’ye düşürülmesi, bel çevresinin erkeklerde 96 cm’den az olacak şekilde,

   kadınlarda 90 cm’den az olacak şekilde düşürülmesi tavsiye edilir.

   Haftada 5-7 gün olacak şekilde en az 30 dakika orta seviyede egzersiz yapılması tavsiye edilir.

   Kronik stres ve kan basıncı artışı arasında ilişki bulunmaktadır. Kan basıncının kontrolü için düzenli nefes     egzersizlerinin yapılması önerilir. Tavsiye edilen nefes egzersizi yavaş ve düzenli olmalı ve nefes sayısı                 dakikada 10’dan az olmalıdır.

   Sigara kullanan hastaların sigarayı bırakmaları, tamamen bırakamıyorlarsa kullanımını azaltmaları önerilir.

   Ayrıca sarımsak ve kakaonun kan basıncını düşürdüğü tespit edilmiştir ancak kan basıncını düşürmeye olan   etkisi diğer önerilere göre daha zayıf bulunmuştur.

   Farmakolojik tedavi

   Sistolik kan basıncı, diyastolik kan basıncı değerleri ve total kardiyovasküler risk düzeyi değerlendirilerek   farmakolojik tedaviye başlanıp başlanamayacağına karar verilir. Sigara dislipidemi, abdominal obezite,   diyabet gibi risk faktörleri tespit edilmeli ve bu risk faktörlerine göre uygun yöntemler kullanılarak risk           faktörleri de tedavi edilmelidir.

Farmakolojik tedaviye başlama

2. ve 3. Derece hipertansiyonu olan herhangi bir kardiyovasküler hastalık risk düzeyine sahip hastalar yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte veya yaşam tarzı değişikliklerinden birkaç hafta sonra ilaç tedavisine derhal başlamalıdır.

Sistolik kan basıncı 130-140 mmHg aralığındaki yüksek riskli hastalarda 3-6 ay kadar yaşam tarzı değişiklikleri yapıldıktan sonra farmakolojik tedaviye başlanabilir.

Hipertansiyon 1. Evre bile olsa organ hasarı, kronik böbrek hastalığı, diyabet, kardiyovasküler hastalık gibi hastalıklar sebebiyle kardiyovasküler hastalık riskinin yüksek olduğu hastalarda yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte ilaç tedavisine de başlanarak kan basıncının düşürülmesi hedeflenir.

Ortostatik hipotansiyon

Ortostatik hipotansiyon, ayakta veya başın yukarıda olduğu pozisyonda 60 derecelik eğim esnasında 3 dakikalık süre içerinde sistolik kan basıncının en az 20 mmHg, diyastolik kan basıncının ise en az 10 mmHg düşmesi olarak tanımlanır.

Hipertansiyonu olan hastalarda yatay konumda sistolik kan basıncı 160mmHg değerinin üzerinde ölçülmüş ise 30mmHg düşüş ,

Başta düşük kan basıncı olanlarda ayakta ölçülen sistolik kan basıncının 90mmHg değerinin altında olması tanının konulması için yeterli olabilir.

Hipotansiyon tedavisi

Farmakolojik olmayan yöntemler

Hareketsizlikten kaçınılmalı.

Uzun zaman boyunca yaslanarak oturmaktan, uzun süre sırt üstü uzanmaktan kaçınılmalı.

Ayağa kalkarken kademeli olarak kalkılmalı, ani şekilde kalkmaktan kaçınılmalı.

Az az yenmeli ve öğünler sıklaştırılmalı.

Uzun süre ayakta durmaktan kaçınılmalı.

Yüksek sıcaklıktaki ve nemli ortamlardan kaçınılmalı.

Semptomlar görüldüğünde bacak çaprazlama, kas gerilmesi, çömelme gibi manevralar yapılmalı.

Hipotansiyon tedavisinde farmakolojik yöntemler

Midodrin: Direkt alfa-1 adrenoseptör agonistidir.

Droksidopa: Norepinefrin prekürsörüdür.

Piridostigmin: Asetilkolinesteraz inhibitörüdür.

Fludrokortizon: Mineralokortikoiddir. Hacim genişletici olarak kullanılır.

Desmopressin: Vazopressin analoğudur. Hacim genişletici olarak kullanılır. Hiponatremi gerçekleştirme riski vardır.